"Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala Onun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, Onun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç düşünmüyorum"
-Albert Einstein
Einstein, bunu Belirsizlik ilkesine karşın demişti. Tanrı hiç bir şeyi nedensizce gelişi güzel yapmayacağını, düşünüyordu Einstein. Haklı mıydı acaba yoksa Tanrı zar mı atıyor olduğu yerde. Bugün Tanrı ve Laplace'nin Şeytanı hakkında konuşucağız. Bu yazımın adını değiştirmek istemiyorum ama çok güzel bir isim daha buldum ve bunu alt başlık olarak kullanacağım.
Tanrı Mı, Şeytan Mı?
İlk önce Laplace'nin Şeytanı'nı açıklamakla başlayalım. Düşünün, her şeyi hesaplayabilen bir canlı düşünün. Öyle ki her atomun yerini tespit edebilen bir canlı ama şunu da bilelim; Belirsizlik ilkesine göre atomun yerini tam olarak tespit edemeyiz. Bu ilkeye uymayan bir canlı olsun düşündüğünüz canlı, İşte o canlı olabilecek her şeyi bilebilirdi, bilim adamları bu canlıya "Laplace'nin Şeytanı" diyor. Düşününce her şeyi bilebilen Tanrı değil midir, o zaman neden şeytan demişler. Aklıma şunu getirdi; Tanrı'nın zar attığını mı düşünüyorlardı.
"Laplace'nin Şeytanı" teorisi Heisenberg'in Belirsizlik ilkesiyle çürütülmüştü. Ama "Laplace'nin Şeytanı" dediğimiz canlı varlık Tanrının kendisiyse, yani Tanrının sadece bir tane sıfatını, olacakları bilme yeteneğini yok etsek yani Tanrının öyle bir yeteneği olmasa yine de bilebilirdi bence. İlginizi çekmiştir belki, Einstein'in sözünde "Onun" kelimelerini kırmızı renkle yazdım. Nedeni ise bu düşünceme atıf olarak yani genellikle şeytan denince aklımıza gelen rengi koydum
Bilim insanları her şeyin bir nedeni olmalı diye bu yola çıkmıyorlar mı neden İndeterminist bir düşünceye sahip olup Tanrının zar attığını düşünebiliyorlar. Örneğin; Stephen Hawking.
"Belli ki Tanrı yalnızca zar atmakla kalmıyor, ayrıca gözleri kapalı oynuyor ve ara sıra da zarları görülmeyecek yerlere atıyor"
-Stephen Hawking
Yorumlar
Yorum Gönder