- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
En sevdiğim filozof ve matematikçi, hatta benim gözümde düşüncesiyle fiziğin temellerini oluşturan kişi Pisagor hakkında konuşacağız. Ben Bay MR sizlerle...
Yunanlı filozof ve
matematikçi olan Pisagor hayatı boyunca birçok bilim dalıyla ilgilenmiş, ancak
en büyük tutkusu sayılar olmuştur. Hatta sayıların evreni yönettiğine, evrenin yönetenlerin
sayılar olduğuna hatta sayılara Tanrı sıfatı
ile yaklaştığı biliniyordu. Kendisi sayıları kullanarak astronomi, fizik,
felsefe ve din hakkında bir sürü araştırma yapmıştır. Hatta müzikte bile
sayıları kullanmıştır. Müzikte sayıları kullanarak diatonik skalayı bulmuştur. Fakat en büyük buluşu kendi adıyla
bilinen Pisagor teoremi’dir.
Pisagor
dünyanın yuvarlak olduğunu söyleyen ilk kişidir. Akşam ve sabah yıldızı
olarak adlandırılan yıldızların da aslında Venüs gezegeni olduğunu yine Pisagor
keşfetmiştir. O dönemlerde herkesin inandığı Güneş’in Dünya etrafında döndüğü
görüşüne de karşı çıkmıştır ve Dünya’nın Güneş etrafında döndüğünü
savunmuştur. Ancak bu görüşüyle çok sert tepkiler alması sebebiyle bu
düşüncesini resmi olarak açıklamamıştır. (Ben bile bu araştırmayı yaparken şuna
karar verdim; Pisagor her şeyi bulmuş galiba.)
Şimdi bu
adamı günümüze getirseydik neler olurdu acaba. Pisagor belki de bilim
insanlarının bulamadığı şeyi bulabilirdi, ya da yıllar harcadıkları şeyleri o
günler için de bulabilirdi. Şuan IQ’sü kaç olduğunu merak etmeye başladım.
Pisagor M.Ö 580 yılları civarı doğduğu düşünülüyormuş o zamanın koşullarıyla o
zeka bunları bulduysa bu koşullara geldiğinde adamın yanında mal hissederim.
Pisagor’un matematik aşkı Thales seviyesinde fen ve din bilgisi edinmek için
Babil ve Mısıra gittikten sonra edindiği bilgiler sayesinde artmıştır. Babil ve
Mısır kâhinleri müzik ile ayinler yaptığını görünce müzikte matematik aramaya
başlamış. 34 yıl sonra ülkesine geri dönmüş ve dersler vermiş. Ama siyası
baskılar yüzünden Güney İtalya’ya gitmiş ve okul açmıştır. Okulda onun
düşüncelerini savunan kişilerle edindikleri bilgileri okul adına saklamışlar ve
Pisagorculuk adını vermişler okula ve temel araştırmaları ve düşünceleri “sayı”
olmuştur.
“İlerleme hayatın, sayı ise evrenin yasasıdır.”
Pisagorcuların düşünsel sisteminde matematiksel bilgi
vardı. Kurmaya çalıştıkları inanç sisteminin temel taşı matematik. Ancak düşünce
biçimleri Miletos Okulu’ndaki gibi bilimsel meraktan ve mantıksal akıl
yürütmeden değil de dini ilahi bir kaynaktan geliyordu. Pisagorculukta büyük
bir kardeşlik bağı vardı, her bilgi her kitap her eşya okula aitti. Yani bir
tür komünizm oluşturmuşlar.
Pisagorculuk’ta bulunan bilgiler her zaman gizli kalır ve okuldan olmayan
kişilere bahsedilmezmiş. Bunun dışında bir sürü kuralları var; horozlara asla
dokunmazlar, ateşi demir çubukla karıştırmak, baklagilleri yemek ve benzeri
şeyler yasaktır.
Pisagorculuk’ta ruhun ölümsüzlüğüne ve reenkarnasyona inanç vardır o yüzden
baklagiller yemez ve horozlara dokunmazlar. Kendi ataları olabileceklerinden
korkar ve bu eylemlerden kaçınırlar.
Ve son olarak “Pisagor’un Adalet Kupası” karşınızda:
Yorumlar
Yorum Gönder